9 Mart 2010 Salı

SADRAZAM RUM MEHMET PAŞA

29 Mayıs 1453'te Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u alması Avrupa da ve Dünya da büyük şaşkınlık yarattı.İslam dünyasında ise bayram havası vardı.Kahire'de Memluklular günlerce fener alayı tertip ettiler,Güney Hindistan'a egemen olan Timur'un torunları elçi göndererek İstanbul'un Fatihi'ni kutladılar,Abbasi Halifesi, İstanbul'un fethinde şehit düşenlerin ruhlarına bütün camilerde Kur'an okuttu.Dünya ayağa kalktı;şaşkınlık ve saygıyla selamladı bu büyük fethi ve onun 21 yaşındaki fatihini.İstanbul'un fethinden sonra halledimesi gereken en önemli konu şüphesiz Çandarlı meselesiydi.Fatih Çandarlı Halil Paşa'dan çok çekmişti.Şehzade iken babası 2.Murat'ın Manisa'da tespihe oturması üzerine iki kez devletin başına geçme fırsatı yakalamış ancak Çandarlı gibi Paşaların"Devlet'in varlığı tehlikede."demeleri üzerine padişahlığı tekrar babasına teslim etmek zorunda kalmıştı.Neticede Fatih Çandarlı'yı idam etti.
Bu idam konusu hala tarihçiler tarafından tartışılmaktadır.Çandarlı hakkında yapılan bazı suçlamalar şöyle:"Paşanın fethe karşı olduğu,fethi geciktirmek istediği ve Bizans'tan rüşvet aldığı."Ancak pekçok araştırmacı-tarihçi,yaptıkları yorumlarda"bu suçlamaların bahane olduğunu ve  Çandarlı'nın katlinden sonra uydurulduğunu"da ifade etmektedirler.Konunun arkasındaki sır iktidar ilişkisiyle açıklanabilir.Çandarlı'nın idam edilmesiyle Osmanlı'da devşirme vezirler dönemi başladı ve artık devletin üst yönetimi çoğunlukla Türk olmayanlara bırakılmış oldu.Bu vezirler inde öyle birisi vardı ki o hala İstanbul'u Konstantiniyye olarak görüyor, Bizans'ı hayal ediyor ve Rumluğa hizmetten kaçınmıyordu.Bu adam Veziriazam Rum Mehmet Paşa'ydı.İstanbul'un yerlisi bir Rum ailenin çocuğuydu sözde müslüman olmuş Osmanlı'nın gözünde itibar kazanmış ve Fatih tarafından veziriazamlığa getirilmişti.Çok akıllıydı ancak bu aklını Türklüğe ve devlete ihanet olarak kullanıyordu.Fatih'in devletin gelirlerini artırmak istediği bir sırada Rum Paşa, Fatih'e bir ekonomik yöntem sundu  bu yöntem sayende İstanbul yerlisi Rumları yüzyıllar boyu zengin etmenin temellerini attı.Bı ekonomik yöntem şöyleydi:"Bizans'ın klasik maliye araçlarından iltizam ve tekel usulleri idi 2.Mehmet,Bizans'ın iktidar adayı olabilecek yüksek aristokrasisini büyük ölçüde yok etmişti.İktidar güvenceye alındıktan sonra bunlardan geriye kalanlar arandı ve bulundular.İmparatorluğun gümrük vergileri,maden ocakları vs. gibi en zengin gelir kaynakları bunlara iltizama verildi.Özellikle Paleoglar bu paylaşımda aslan payını almış görünüyorlar.Bunlardan Mesih Paşa gibi Müslüman olmuş ve büyük haslar elde etmiş onların dışında,Hristiyan kalan Paleoglar de çeşitli has ve zeametle ve mukataalar(kiralıklar) elde ettiler.Bunlar Selanik,Serez ve çevresinde sahip oldukları çeşitli iltizamlardan sonra,İstanbul,Galata ve Gelibolu gibi önemli gümrük mukataalarını da ele geçirdiler.Bunun dışında Kommen Ailesi mensuplarının,İtalyanların ve özellikle Floransalılarında Fatih'in cömert insanlarından geniş ölçüde yararlandıklarını ve birçok darphanelerin, gümrüklerin, şaphanelerin iltizamlarını ele geçirdiklerini görüyoruz."Böylece Rum Mehmet Paşa  padişaha verdiği akılla soyunun yüzyıllar boyu refahını sağladı.Rumlar için bunların yapan Veziriazam Türkler içinde tam tersini yaptı şöyleki Karamanoğullarını dize getirmek için sefere çıktığında Konya ovasında öyle bir katliam yaptı ki İstanbul'un acısını gerçekten çıkarmak istedi.O devirleri iyi bilen Aşıkpaşaoğlu yazdığı tarihte onun için şöyle diyor:"Rum Mehmet,yürüdü.Larende'ye vardı.Mescitlerini ve medreselerini yaktı,yıktı ve bozdu.Babasının evi gibi harap eyledi.Şehrin kadınlarını ve oğlanlarını soydurdu.Çıplak ettirdi.Larende'den gitti.Vardı,Ereğli'ye çıktı.Ereğli'nin ilini ve köylerini harap eyledi...Rum şeytanı Mehmet Paşa İstanbul'un acısını almak isterdi."Rum Mehmet Paşa görevini yapmıştı ama sonu çok kötü oldu.Aşıkpaşaoğlu'nun ifadesiyle  Fatih onu bir gün "it gibi boğdurdu."      
                                                                                                                                                                                                                                         KAYNAK:Osmalı'nın Arka Bahçesi  (Roman)              

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder